Çocukluğumun 5 Süper Oyunu

1.) Knight Online

Bir zamanlar okulu asıp internet cafelere kaçardık ya, işte bu oyun yüzünden oldu her şey.

İnternet cafelerde 1 saatlik açtırdığımız masanın süresi dolunca cafeden çıkmak yoktu bizde. O zamanların favori oyunu kuşkusuz Knight Online'dı. her internet cafede en az 10 kişi bu oyunu oynardı. Bizde tabi o zaman oynayan abileri izlerdik. Hepsi parıl parıl parlıyordu tabii.

Haliyle onlardan görüp, bizlerde char açıp kasalım diye bütün parayı bu oyuna yatırırdık. kimsede inkar edemez.

Bana yararından çok zararı da dokunsa da bu oyunu, en sevdiğim oyun olarak görüyorum halen. Yeri bende bir başkadır.

2.) Fifa 2005

Top oynayarak büyüyen nesil olduğumuz için, futbolun her türlüsüne evet derdik. Knight Online oynayacak kadar büyümeden önce, internet cafelere gitme sebebimiz bu oyundu diyebilirim. Her sene yeni serileri çıkmasına rağmen, hiçbirisi Fifa 2005 kadar sevilmedi ve candan oynanmadı bu ülkede. Özellikle frikiklerde kendine has bir vuruş şekli bulunan oyunda, Juventus'u seçip Del Piero ile her fririk'ten attığım gol sonrası, arkadaşlarım hileci bile demeye başlamışlardı. Ne günlerdi bee.

3.) Gta Vice City

Her gün sevdiğin arkadaşlarınla internet cafe'ye gidemiyorsun. ya annesi izin vermiyor yada babası.

böyle durumda yine bizim gibi interenet cafe bağımlısı olanlar, Fifa oynayamasa bile, oyunun yerine fazlasıyla dolduracak en baba oyun Gta Vice City vardı. Süreli masa açtırdığımız halde, hızlı hızlı görevleri yapmaya çalışıyorduk sanki bitirebilecekmiş gibi. Üstelik eve ilk bilgisayar alındığında yüklettiğim ilk oyundu. o yüzden bende etkisi bir hayli fazla

Ama abartmıyorum 3 hafta boyunca o helikopterle bomba yerleştirme görevini geçememiştim. en sonunda mahalledeki abi geçmişti sağolsun ve öylece görevleri bitirmiştim. 

Rockstar Games'e selamlar.

4.) Need for Speed : Undergrand 2 

En hareketli oyuna geldi sıra. Hiç unutmam, bütün arabaların modifiye kilitleri açık diye, evden neredeyse 5 kilometre falan yürüyüp bu oyunun olduğu o internet cafeye hızlı hızlı giderdik kim yenecek diye diye. 1 saatlik açtırdığımız masa'da neredeyse o yarım saat sadece sevdiğimiz arabaları modifiye etmekle geçerdi ve son yarım saatte 2 yarış anca atardık. 

oyunun görevini yapanlar iseekrandaki araba ile bütün şehri gezip, açık olan 2-3 yarışa bu arabayla girmediyse bana bu oyunu oynadım demesinler, gülerim :)

5.) Counter Strike 1.5

Şu resmi görüp de duygulanmayan bizden değildir uleynn.

Geldik listemizin en duygu yüklü oyunu olan ve İnternet cafelerin dolmasına neden olan Cs 1.5 oyununa.

Cafelerde Kit adı altında başlatılan ve kaybeden takımın, bütün hesabı ödemesi bu oyunla başladı ve öylece devam etti gitti.

Şimdi ise b oyunun üst versiyonu falan çıkmış.gerçek para karşılığında silah, bıçak cart, curt şeyler alıp öyle çatışıyorsunuz. iyice b*kunu çıkarttılar ya. her şey ilkiyle güzel derler ya aynen öyle. Bu oyun candır. yani candı...